SALYANGOZ
(Bir Casusun Günlüğü)
Mustafa Halife
(Bir Casusun Günlüğü)
Mustafa Halife
Suriyeli yazar Mustafa Halife, bu romanında Hristiyan bir Arap vatandaşının hikayesini anlatıyor. Eğitimi için gittiği Fransa’dan altı yıl sonra döndüğü zaman ülkesinin havaalanında Müslüman Kardeşler Örgütüne üye olmak suçlamasıyla tutuklanan kahramanımız, böylesi anlamsız bir suçlama sonucu hapishanede tam 13 yıl geçirir.
Kitabın kahramanı her ne kadar dini ve siyasi konumunu açıklamaya çalışsa da başarılı olamaz. Sonuçta çift taraflı bir baskıya maruz kalır. Bir taraftan gardiyanların diğer taraftan ise beraber hapsedildiği İslami cemaatlere mensup mahkumların baskısı. Baskılar sonucu çevresine bir uzlet duvarı örülür ve mahkumiyeti süresince neredeyse hiç konuşmaz.
Bir gün hücresinin duvarında başı hizasına gelen bir deliği keşfeder ve bu delikten idamların ve işkencelerin uygulandığı hapishane meydanını battaniyesi altına saklanarak gizli gizli gözlemeye başlar. Mahkumları çöküntüye uğratan işkencelerin tasvirleri kitaba sürükleyici bir üslup kazandırırken olayların çeşitliliği her bölümde sürpriz sonuçlarla karşılaştırıyor okuyucuyu. Mesela bu hapishanede uyuz olmak bile ölmek için yeterli bir sebeptir. Yine gardiyanların fare yakalaması, yakaladıkları fareyi mahkuma yedirme fırsatı bulmaları açısından oldukça sevinç verici bir olaydır. Bir baba üç oğlunun aynı anda idam edilişine şahit olabilir. Tüm bu örnekler kitapta tasvir edilen cehennemin sadece ayrıntılarıdır.
Yazarı hapishane hayatına dair naklettiği ayrıntılardan bir diğeri de koğuşlar arasında Mors Alfabesi yoluyla sağlanan iletişimdir. Yine şehitlerin isimlerini ve ölüm tarihlerini ezberleyen hafızlar ve bunlar gibi kahramanın serbest kalıp ikinci bir cehenneme nakledişine kadar şahit olduğu nice olaylar.
Aslında bu kitap bir nevi yazarın biyografisidir. Ama sadece hapishane yılları ile sınırlı. Nitekim yazar da uzun yıllar kaldığı hapishaneden çıktıktan sonra hayatına anlam verecek hiçbir isteği kalmamıştır. Eğer o da hapishaneden çıktıktan sonra arkadaşının yaptığı gibi intihar edebilseydi tereddütsüz intihar ederdi. Ama yazmak onu – mecazi bir intiharın ardından – hayata bağlamıştır. Ama hapishanedeyken içinde yaşadığı kabuğunu dışarıdayken de hiçbir şey izleme isteği olmaksızın hep yanında taşımıştır..
SURİYE'DEKİ GİZLİ HAPİSHANELERDE BİNLERCE MÜSLÜMAN OLDUĞUNU VE ONLARA NE TÜR İŞKENCELER YAPILDIĞINI BU KİTAP ÇOK ACI BİR ŞEKİLDE ANLATIYOR..
0 yorum:
Yorum Gönder