Müslüman Esirlere Özgürlük!

Dünyanın dört bir tarafında esir tutulan kardeşlerimizi dualarımızda unutmayalım.

Guantanamo Pakistan Kitabı Çıktı!

Pakistan hapishanelerinde bizzat bulunan yazar orada görmüş olduğu işkence ve zulümleri anlatıyor.

Ebu Mus'ab el Suri serbest bırakıldı!

Şeyh Ebu Musab Suri olarak bilinen Mustafa bin Abdulkadir Sitt Maryam Nasar’ın asistanı Ebu Halid’le birlikte serbest bırakıldığını duyurdu.

Şeyh Hassan Kattani ve Şeyh Abu Hafs Serbest Bırakıldı

Fas Ceza Evinde 10 yıl boyunca Haksız Yere Tutulan Şeyh Hassan Kattani ve Şeyh Abu Hafs Serbest Bırakıldı.

Şeyh El-Makdisi’ye 5 yıl hapis cezası verildi

Ürdün Devlet Güvenlik Mahkemesi Şeyh Ebu Muhammed El-Makdisi’yi 5 yıla mahkum etti.

http://b1109.hizliresim.com/11/9/22/4012.gif

29 Şubat 2012 Çarşamba

Şeyh Ömer Abdurrahman serbest kalabilir

Mısır’da sivil toplum örgütlerinin yasa dışı faaliyetleri ile ilgili yakalanan 19 Amerikalının serbest bırakılması karşılığında ABD bir teklif sundu. Mısır'ın değerlendirmeye aldığı teklifte Şeyh Ömer Abdurrahman’ın serbest bırakılması da var. 

 

Askeri araştırma uzmanı Muhammed Hani Zahir'in ifadesine göre Mısır hükümeti, Amerika'nın, sivil toplum örgütlerini finanse etmekle suçlanan 19 Amerikalının salınması karşılığında başlarında Şeyh Ömer Abdurrahman olmak üzere Amerikan hapishanelerinde tutuklu 50 Mısırlının serbest bırakılması yönündeki teklifine cevaben ciddi anlamda harekete geçti.
Zahir basına yaptığı açıklamalarda Mısır'ın, özellikle vatandaşları Mısır'ın egemenliğine müdahaleden yargılanmakta olduğu bir sırada Amerika'nın zayıf konumunu değerlendirmesinin şart olduğunu, bu anlaşmanın Amerikan yönetimine, Amerikan hapishanelerinde tutuklu ve Mısır dışişleri bakanlığının kendileri hakkında hiçbir şey bilmediği 500 Mısırlının serbest bırakılması kabul ettirilmeden gerçekleşmemesi gerektiğini dile getirdi.
Ardından şöyle ekledi: 'Mısır dışişleri Washington'daki Mısır büyükelçiliğinden Amerika'da tutuklu Mısırlıların sayısını öğrenmesini talep etti. Oradaki Mısır konsolosluğu da fiilen tutukluların ve ABD'deki çeşitli davalardan ihtiyat olarak gözaltında tutulanların sayısını araştırmaya başladı. Konsolosluğun dosyalarını inceledikleri arasında yıllardır Amerika'da tutuklu ve sağlık durumu oldukça kötü olan İslami Cemaatin müftüsü Şeyh Ömer Abdurrahman da bulunuyor.'
Zahir Mısır hükümetinden sivil toplum örgütlerini yasal olmayan bir şekilde finanse etmekten suçlanan Amerikalılara 'terörü destekleme ve finanse etme' suçu yönlendirmesini talep etti.
Amerikalılara bu suçlama yöneltilirse asılarak öldürülme ya da ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılacaklarını belirtti. Bu durumda da Amerikan yönetiminin Mısır'ın başta ABD hapishanelerinde tutuklu tüm Mısırlıların serbest bırakılması ve Amerikan yardımı anlaşmasının şartlarının değiştirilmesi olmak üzere tüm taleplerini yerine getirmek zorunda kalacağını vurguladı.
TimeTürk

21 Şubat 2012 Salı

Şervat Ali'nin iadesi durduruldu


Mısır İslami Cihad liderlerinden Şervat Ali'nin iadesi Türkiye Başbakanı R. Tayyip Erdoğan'ın talimatıyla durduruldu. Şervat Türkiye'de kalacak. 

 

Günlerdir başta Özgür-Der olmak üzere, Türkiye'deki çeşitli İslami kuruluşların iadesinin durdurulması için basın açıklamaları yaptığı Şerwat Ali'nin iadesi durduruldu.
Mısır İslami Cihad liderlerinden Ali hakkında dün İstanbul'da yapılan basın açıklamasının ardından Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan bizzat talimat vererek iadeyi durdurdu.
Şerwat Ali'nin Türkiye'de kalacağı öğrenildi.
Dün İslami Kuruluşlar eylem yapmıştı
Mısırlı hukukçu Şervat Ali'nin Irak'a teslimi sonucunda idam edileceği konusunda uyarıların yapıldığı eylem yapılmıştı.
ÖZGÜRDER'in öncülüğünde yapılan eyleme, İMKANDER, Adalet Platformu ve Garip-Der'de destek vermişti.
Başbakanlık ve Dışişleri Bakanlığı'na mektup gönderilmişti.
Başbakanlık ve Dışişleri Bakanlığı'na gönderilen mektupta, "İslami Cihad örgütünün yöneticisi olmak suçlamasıyla hakkında idam kararları çıkarılan, uzun süredir farklı ülkelerde yaşamak zorunda kalan Şervat Ali'nin, küresel cihadi faaliyetlerde bulunmak iddiasıyla suçlandığını ve ABD kontrolündeki Irak'a teslim edilmesinin ölümüne sebep olabileceği için bu kararın tekrar gözden geçirilmesi" talep edilirken ayrıca "Avukatları aracılığıyla AİHM'e başvurmasına rağmen yargı sürecinin çok hızlı bir şekilde bu kararı alması Şervat Ali'nin ölüme yolculuğunu başlattı" siteminde bulunulmuştu.
Eylem sırasında "Mısırlı Müslüman Kardeşimiz, Şervat Ali Ölüm Yollanmasın", "Şüphesiz zalimler birbirlerinin velisidirler; Allah ise, muttakiler velisidir" yazılı pankartlar açılırken, "Şervat Ali Ölüm Gönderilmesin!", "Kahrolsun Amerikan Emperyalizmi!" sloganları atıldı.
Pressmedya

18 Şubat 2012 Cumartesi

Şervat Ali: Beni serbest bıraksınlar

Türkiye'nin Irak'a sınırdışı etmeye hazırlandığı ve hakkında gıyabi idam kararı bulunan Av. Şervat Ali, telefonla yaptığı açıklamada serbest bırakılmasını istedi. Press Medya'nın özel haberi... 


 


Türkiye, Mısır İslami Cihad liderlerinden olduğu iddia edilen Avukat Şervat Ali'nin (Sharwat Salah Shihata Ali - 1960) sığınma başvurusunu reddederek, kendisini Irak’a gönderme kararı almıştı.
Şervat Ali hakkında Mısır’da İslami Cihad liderlerinden olduğu gerekçesiyle gıyabında verilmiş iki idam kararı bulunuyor. Bu nedenle Şervat Ali'nin iadesi, onu ölüme yollamak anlamına geliyor. Uzun yıllar mülteci olarak dünyanın farklı yerlerinde yaşayan Şervat Ali Türkiye'ye giriş yaptığından beri, yaklaşık 5 aydır Yabancılar Şube Müdürlüğü'nde tutuluyor.
Şervat Ali’nin iltica başvurusunu reddeden Türkiye, üzerinde bulunan Irak pasaportunu dikkate alarak, Irak’a gönderme kararı aldı. Telefonla durumu hakkında bilgi veren Şervat Ali, Irak'tan Mısır'a gönderileceğini söyledi. Av. Şervat Ali’nin ABD yönetimine teslim edilmesinden ya da göstermelik bir mahkeme sonrası idama mahkûm edilmesinden endişe ediliyor.
Şervat Ali, Türkiye kanunlarına göre bir suçu olmadığını, kanunlara aykırı davranışlarda bulunmadığını söylüyor. "Burada ikametim var, neden sınırdışı ediliyorum?" diye soruyor.

  Şervat Ali ile yapılan telefon görüşmesi



 
Türkiye'nin Irak'a sınırdışı etmeye hazırlandığı Mısır İslami Cihad liderlerinden Av. Şervat Ali, "İkametim var, niye sınırdışı ediliyorum" diye soruyor.

Türkiye İslami Cihad liderini idama gönderiyor

Mısır İslami Cihad liderlerinden Avukat Şervat Ali’nin sığınma başvurusunu reddeden Türkiye, kendisini Irak’a gönderiyor. Irak geçtiğimiz hafta Ebu Mus'ab el Zerkavi'nin yardımcısı da dahil ABD'ye karşı savaşan 14 direnişçiyi idam etmişti.


 


Türkiye, Mısır İslami Cihad liderlerinden Avukat Şervat Ali'nin (Sharwat Salah Shihata Ali - 1960) sığınma başvurusunu reddederek, kendisini Irak’a gönderme kararı aldı.
Şervat Ali hakkında Mısır’da İslami Cihad liderlerinden olduğu gerekçesiyle gıyabında verilmiş iki idam kararı bulunuyor. Mısır Hükümeti devrik lider Hüsnü Mübarek döneminde çok sayıda İslami Cihad mensubunu tutuklamış ve yargılamalar sonucu çok sayıda mensubunu idam etmiş ya da müebbet hapis cezası ile cezalandırmıştı.
İran Serbest Bırakmıştı
Avukat Şervat Ali ise yurtdışına çıkmayı başardı ve uzun yıllar mülteci olarak dünyanın farklı yerlerinde yaşadı. 2005 yılında İran’da tutuklanan Ali, Mısır’da yönetimin değişmesinden sonra İran tarafından serbest bırakılarak ülkesine gitmesine izin verildi. Türkiye’ye üç ay önce giren Şervat Ali, bu tarihten itibaren İstanbul Yabancılar Şube Müdürlüğü’nde tutuluyor.
Şervat Ali’nin iltica başvurusunu reddeden Türkiye, üzerinde bulunan Irak pasaportunu dikkate alarak, Irak’a gönderme kararı aldı.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Tarık Haşimi’nin dahi can güvenliği olmadığı gerekçesiyle Kürt Yönetimine sığındığı bir dönemde Av. Şervat Ali’nin ABD yönetimine teslim edilmesinden ya da göstermelik bir mahkeme sonrası idama mahkûm edilmesinden endişe ediliyor.
Hattab’a Yardım
Av. Ali, Çeçenistan’ın Rusya tarafından işgal edilmesi üzerine Ürdünlü komutan Hattab’a mali yardım tedarik etmekle de suçlanıyordu.
İade kararını avukatları aracılığıyla AİHM’e götüren Ali’nin sınırdışı kararı çıktığı için önümüzdeki birkaç gün içinde ölüm yolculuğu başlayacak.
Şervat Ali, hakkındaki sınırdışı kararını Irak’a gönderilmesi halinde öldürüleceğini ifade eden şerh yazarak imzaladı.
Mısır’da İsrail’le barış anlaşması imzaladığı için Halid el İslambuli tarafından öldürülen Cumhurbaşkanı Enver Sedat suikastı davasından, çok sayıda Mısır İslami Cemaati ve Cihad Hareketi mensubu idamla cezalandırılmıştı.



Özgür-Der Genel Başkanı Rıdvan Kaya, sitemizden duyurduğumuz Mısır İslami Cihad liderlerinden Şervat Ali'nin sınırdışı edilme kararı hakkında bir açıklama yaptı. Açıklama şöyle:
MISIR VATANDAŞI ŞERVAT ALİ ÖLÜME YOLLANMAMALIDIR!
Halen Türkiye’de Yabancılar Şube Müdürlüğünde tutulmakta olan Şervat Ali adlı bir Mısır vatandaşı hakkında Türkiye makamlarınca verilen Irak’a teslim etme kararının acilen gözden geçirilmesini talep ediyoruz.
1960 doğumlu Avukat Şervat Ali Mısır’da İslami Cihad örgütünün yöneticilerinden olmak suçlamasıyla hakkında iki kez idam cezası verilmiş siyasi bir kişidir. Aldığı ceza nedeniyle ülkesinden kaçmak ve uzun yıllar farklı ülkelerde yaşamak zorunda kalmıştır. En son olarak yaklaşık üç ay önce İran’dan Türkiye’ye geçerken yakalanmıştır. Türkiye Emniyeti Şervat Ali’yi, Türkiye’ye giriş yaptığı sırada üzerinde sahte bir Irak pasaportu taşıdığı gerekçesiyle Irak’a teslim etmek istemektedir.
Şervat Ali ABD ve Batılı güçler tarafından küresel cihadi faaliyetlere katkı sağladığı iddiasıyla suçlandığını ve bu yüzden halen ABD kontrolü altında bulunan Irak’a teslim edilmesi durumunda öldürülebileceğini ifade etmektedir. Ayrıca sınırdışı edilme kararına karşı avukatları aracılığıyla AİHM’e de başvurmuştur. Buna karşın Türkiye’de yargı süreci çok hızlı bir şekilde Şervat Ali hakkında sınırdışı etme kararı vermekten çekinmemiştir. Yasal süreç tüketildiğinden Şervat Ali’nin ölüme yolculuğu başlamış sayılabilir!
Türkiye makamlarını ve bilhassa siyasi sorumluluk sahibi yetkilileri söz konusu şahsın durumunu bir kez daha gözden geçirmeye davet ediyoruz. Siyasi kimliğinden ötürü bir insanın hayatının ciddi tehdit altında olacağı bir ülkeye gönderilmesinin uluslararası hukuka ve vicdan ve adalet ölçülerine uymadığını hatırlatıyoruz. Şervat Ali hakkında verilmiş sınırdışı etme kararı askıya alınmalı ve kendisine siyasi mülteci statüsü tanınmalıdır.
Özgür-Der

14 Şubat 2012 Salı

Guantanamo’dan Gelen Acı Dolu Mektup







Guantanamo hapishanesindeki, son ”İngiltereli” mahkumun eşine yolladığı mektuplar, mahkumların uğradıkları psikolojik işkenceleri gözler önüne seriyor.
ABD’nin Küba’da bulunan Guantanamo tutuklu kampında 10 yıldır tutuklu bulunan Suudi Arabistan asıllı Şakir Amir’in mektuplarında yer alan, “Lütfen bana eski yöntemlerle işkence yapılsın… Burada bizi hem aklen hem de fiziksel anlamda yok ediyorlar ancak hiçbir iz bırakmıyorlar” sözleri gözleri bir kez daha Guantanamo’ya çevirdi. Amir’in hücresinden yazdığı mektuplar ilk kez Independent tarafından yayımlandı.
Şu an 45 yaşında olan Amir, beş yıl önce İngiltere’de İngiliz bir kadınla evlenerek dört çocuk babası oldu, ancak en küçük oğlunu henüz hiç göremedi.
Geçen yıllar boyunca, vücut ağırlığının yüzde 40′ını kaybeden Amir hakkında, Bush yönetimi 2007′de, Obama yönetimiyse 2009′da, aklanması ve salıverilmesi yönünde karar verdi. Buna rağmen hala serbest bırakılmayan Amir’in tutukluluğuna son verilmesi için İngiltere defalarca talepte bulundu.
                                         EŞİNE DURMADAN MEKTUP YAZDI
Vatan’ın, Amir’in eşine yazdığı mektuplardan alıp yayımladığı bazı alıntılar şöyle: “Ağustos 2002 – Yazmaktan elim ağrıyor, sırtım tutuldu. Yaşlanıyorum. 41 yaşındayım ama 50 gibi hissediyorum. Romatizmam ve böbrek rahatsızlığım var. İşitmede, görmede sorun yaşıyorum.”
“Mart 2005 – Yaşamımın ruhusun. Kalbimin seçtiğisin. Gözümün nurusun… Benim için ne kadar önemli olduğunu bilemezsin. Sen kırılırsan ben de kırılırım. Sen güçsüzleşirsen ben de güçsüzleşirim. Ölürsen ölürüm. Ruh eşimsin. Güçlü durmana ihtiyacım var.”
“Ağustos 2008 – Sevgilim, evet çok kilo kaybettim, evet çok hastalığım var, görmem bozuldu, kemiklerim ağrıyor ve saçlarım beyazladı. Evet, yaşlandım. Ama kalbim hala genç, zihnim güçlü.”
HİÇ MAHKEMEYE ÇIKMADI
Amir’in avukatı, müvekkili hakkında hiçbir suç ortaya konulamadığı gibi, şu ana dek mahkemeye çıkarılmadığını belirtiyor.
Guantanamo hapishanesinden sızan bilgilere göre, Amir, Afganistan’da Tora Bora da dahil olmak üzere bazı çatışmalarda Afgan askeri birliklerini yönetmekle suçlanıyor. Bu dönemde, ailesine El Kaide’nin eski lideri Usame Bin Ladin tarafından maddi yardım yapıldığı da öne sürülüyor.
İnsan hakları savunucuları, Amir ve onun durumundaki diğer Guantanamo mahkumlarının salıverilmesi için yıllardır protesto gösterileri düzenliyor.

Ebu Katade İngiltere’de serbest bırakıldı



Ulusal güvenliğe tehdit oluşturduğu gerekçesiyle altı yıldır cezaevinde tutulan imam Ebu Katade cezaevinden salıverildi. Ancak Katada sıkı kontrol altında tutulacak.
İngiltere’nin “en tehlikeli radikal imamlarından biri” olmakla suçlanan Ebu Katade ülkenin en yüksek güvenlikli hapishanelerinden biri olan Long Lartin’den serbest bırakıldı.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin Ebu Katade’nin Ürdün’e gönderilmesini yasaklayan kararının ardından İngiltere yargısı, Katada’nın serbest bırakılmasına hükmetti.
Ebu Katade’nin “terör suçlarıyla” itham edildiği Ürdün’e iadesi edilmesi talebi, Strazburg’taki mahkemeden geri döndü. AİHM, Ürdün’ün ”işkence sicilini” gerekçe göstererek iade edilemeyeceğine karar vermişti.
Cezaevinden salıverilen Katade dışarıda da sıkı bir kontrol altında tutulacak. Katade’nin evden yalnızca birer saat için iki kez çıkabilmesine izin verilecek.
Elektronik kelepçe takılacak olan Katade’nin vaaz vermesi, internet ya da cep telefonu kullanması yasak olacak.
AİHM, Katade’nin ülkesi Ürdün’e gönderilmesi halinde, işkenceye maruz kalabileceğini ve bu yolla alınacak bilgilerin mahkemede aleyhine kullanılabileceğini açıklamıştı.
İngiltere hükümeti, Ebu Katade’nin İngiltere’nin ulusal güvenliğine bir tehdit oluşturduğunu ileri sürüyor.
Ancak altı yıl hapiste tutulan Katade’yi cezaevinde tutacak somut bir suçlama getirilmiş değil.
İngiltere bulvar basını Katade’yi El Kaide’nin eski lideri Usame bin Ladin’in Avrupa’daki sağ kolu olarak niteliyor.
Ebu Katade 1998′de Ürdün’de iki otele bombalı saldırı planları yapmaktan gıyaben yargılanmış ve suçlu bulunmuştu.
Pressmedya

Taliban’ın Bakanı Hapiste Öldü



Taliban döneminde Afgan Savunma Bakanı olan Ubeydullah Akhund’un 2010′da Pakistan’da cezaevinde öldüğü, ailesine bir yıl sonra haber verildiği ortaya çıktı
Taliban’ın yönetimde olduğu dönemde savunma bakanı olan Molla Ubeydullah Akhund’un 2010′da Pakistan’da cezaevinde “kalp rahatsızlığı” nedeniyle öldüğü bildirildi. Taliban sözcüsü Zabihullah Mücahid tarafından yayınlanan bir basın açıklamasına göre, Akhund ailesi ölümünden haberdar edildi.
Taliban Savunma Bakanı Akhund’un Karaçi kentindeki bir hapishane 5 Mart 2010′da kalp sorunları nedeniyle hayatını kaybettiği açıklandı. Akhund’un öldüğüne dair haberler daha önce medyada yer almış, ancak bugüne kadar doğrulanmamıştı.
Taliban açıklamasında, Akhund’un kalp sorunları nedeniyle mi yoksa Pakistan cezaevinde işkence sonucu mu öldüğünün henüz belli olmadığına dikkat çekildi.
Ubeydullah Akhund Belucistan’da 3 Ocak 2007 tarihinde Pakistan güvenlik güçleri tarafından tutuklanmış, uzun süre nerede olduğu ile ilgili hiçbir bilgi alınamamıştı.
Akhund’un 45 yaşında öldüğü tahmin ediliyor.
Taliban’ın Afgan hükümeti ile barış görüşmeleri için masaya oturmanın önkoşulu olarak getirdiği talepler arasında Ubeydullah’ın serbest kalmasının da olduğu belirtiliyor.
Taliban, Pakistan yetkililerinin Ubeydullah’ın nasıl yakalandığı, hangi koşullarda tutulduğu ve nasıl öldüğü konusunda daha ayrıntılı bilgi vermesini istiyor.

Pressmedya

9 Şubat 2012 Perşembe

Şeyh Hassan Kattani ve Şeyh Abu Hafs Serbest Bırakıldı

Fas Ceza Evinde 10 yıl boyunca Haksız Yere Tutulan Şeyh Hassan Kattani ve Şeyh Abu Hafs Serbest Bırakıldı.
http://a4.sphotos.ak.fbcdn.net/hphotos-ak-snc7/426523_298792536837150_222952697754468_764106_224022077_n.jpg
http://a1.sphotos.ak.fbcdn.net/hphotos-ak-ash4/407582_298798800169857_222952697754468_764136_400109439_n.jpg 
http://a8.sphotos.ak.fbcdn.net/hphotos-ak-ash4/419535_298798716836532_222952697754468_764133_1885998048_n.jpg